1. Gün
Ani bir ayrılık duvara atılmış yumruk gibi. İlk başlarda acısını hissetmiyorsun. Ertesi gün parmaklarının bittiği yerden başlayıp beynine ulaşan bir sancıyla uyanıyorsun. Parmak uçlarını hissetmekte zorlanıyorsun. Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyorsun. Özürlü gibi hissediyorsun kendini, engellenmişsin hayattan. Eski neşen kalmamış, diğer insanlar gibi değilsin artık, yürüyüşün, bakışın, sözlerin, hayallerin, kısacası dünyan değişmiş. Kimseyle paylaşmak istemiyorsun acını. İçinde bir yerde sıkıştırıp unutmaya çalışıyorsun. Oysa gözlerine bakan dostların, bakışlarındaki değişiklikten anlar birşeylerin ters gittiğini. Birşeyler ters gitmiştir, duvara toslamışsın.....Bu ben değilim.........ben miyim?
2. Gün
Gittikçe doz artıyor, kanıma zehir karışıyor, geceler ağırlaşıyor, şarkılar batırıyor dikenlerini, çocukluğumdan ve saflığımdan uzaklaştıkça dünya daha da gurbetleşiyor.
3. gün
Milyonlarca böcek var göğüs kafesimin içinde. Tüm insanlık ölmüş dizlerimin dibinde yatıyor.
20 Şubat 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yani umutlarımız çürüyor yavaş yavaş öyle değilmi.
YanıtlaSilYok,sanırım bu kadar acı değil galiba,ilkinden sonra alışıyor insan,her şeye alıştığımız gibi.
Saygılar sevgiler.
,,,,umutlarımızı nadasa bıraktık........
YanıtlaSililk cemre düştü,ikinci ve üçüncü sırada.
YanıtlaSilBahar gelecek ve nadasa bıraktığın umutların yeşerecek,güzellikler bulacak seni,
biliyorum...
Özledim seni kızıl tanrıçam...