14 Şubat 2010 Pazar

beni hatırladın mı?

Kendisine geç kalanlar için direniyorum. Kendimi kendimden uzak tutmak, boşa dönmek değil, başa dönmek için ayak diriyorum. Kiminsem onu bekliyorum. Her şeyin oyun haline getirildiği bu tuhaf yeryüzünde gerçeğe nasıl bakılabilir ki?.... bakmayı öğreniyorum... Dünya büzülmüş, dizlerinin üstüne çökmüş!..Fakat benim iyi huylu, gülümseyen düşlerim, annem yaşında susayan özlemlerim, isyanlarım, entelektüel meraklarım, küçük burjuva zaaflarım, öfkelerim, kimseyle uzlaşmak istemeyen bohem suçlarım var.
Beni hatırladın mı?
Her yanım dost kapısı, her yanlışım bir pencere, bir adım daha uçsam, boşluğum acır. Aşktan başka oturma odası kalmış mıdır?..Ölüm,,,önüme aksın ki zeytin bir kız çocuğudur iyi bakarsanız defne olur!.....Yanıma aşktan başka kimseyi almadan çıkıyorum sokaklara.... Eski hayal çocuklarıyız ya! Sevmek için çıkarız sokaklara!..Sürekli ağaçlardan düşüyoruz madem, çıkalım artık akan bir nehrin güneşine!..""""Herkes kendi katkısına göre ödülünü alır """""""""""
"demiş birisi...Bilmem ki, şu geçip giden turnalara sormak lazım.
Beni hatırladınız mı?
Ölümü eskittim, geliyorum,,,,nihayet yanlış yapmaktan korkmuyorum, güneş gibi bir silgim var biliyorum,,,, hadi uzat ellerrini ve söyle bana beni hatırladın mı?






1 yorum:

  1. Bence hatırlatmayı denemek lazım,bıkmadan usanmadan denemek lazım,madem korkular yenildi güneş gibi bir güce güvenildi yüreğimizdeki çocuğun elinden tutarak hayatımızdaki tüm gölgeleri aydınlatmanın tam zamanı..

    Saygılar sevgiler.

    YanıtlaSil