3 Şubat 2010 Çarşamba

çürük domatesler - mutsuz manav

Amazon kadınlarıyla karşılaşmak oldukça hazin...
Modern zamanların yalnız ve entelektüel kadınları...
Bu tür bir yazgının salt bana özgü olmadığını bilmek, bu yalnızlığın sonunun hiç gelmeyebileceğine ilişkin şüphelerimi doğrular.
Bende derin duyarlılıkları, entelektüel birikimleri, sosyal başarıları ve başarısızlıkları yaşamla barışıklıklara ve garip içgüdüsel güçlere rağmen hayatı genelde yalnız geçiren kadınlardan biriyim...Bunlara rağmen değil de, belki de bunlar yüzünden diye
düşünüyorum kimi zaman:))
Hayatı doğru yaşadım diyoruz ya da demeye çalışıyoruz....
Ender rastlanan dost sofralarında konaklıyor, iyi bir kariyere doğru yürüyoruz veya çalışıyoruz tüm bunlar için. Ayaklarımız hiç yere basmıyor, görmediğimiz, duymadığımız, okumadığımız bin bir şeyin özlemi içerisindeyiz.
Hayatımızın geri kalan kısmında da çocuksu şaşkınlığımızı ve masumiyetimizi korumak istiyoruz.
Ama yalnızız! Duygusal gelişimimizi sürdürmek için hayal gücümüz ne olursa, olsun birine gereksinim duyuyoruz. Mamafih, dünyanın bin yerinde milyonlarca insan aç açıkken, insanlar bizim "erkek" sorunsalımız hakkında ne düşünmemize, ne de üzülmemize izin verirler!!!
Yapacak onca şey vardır....
Allah aşkına, liseli kızlar gibi tepinip durmanın anlamı
ne??? ...Oysa evrenin tüm diyalektik yasalarını hiçe sayıyordur hayatımız.. Yoksa bir yerden sonra hayatın bizi hiç şaşırtamaması mı şaşırtır hale geldi? Bakın, hala şaşırıyoruz işte..Lakin,,,
 hesap ortada;
* 20 yaşın altındaki erkeklerin kıymetini pek nadir biliriz. Tecrübesizliğimize verin, masumiyetin zamanla yitirildiğini, yitirmeden
önce kim bilebilir ki?
* 20-30 yaş arası erkeklerin nerdeyse tamamı (PFLT)
 post first love trauma geçirirler.
 Bu travmayı atlatanlar iyi park yerleri gibi hemen kapılırlar... Atlatamayanlarsa, ömür boyu bir daha kullanılamaz hale gelir.
Ama yine de %50 şansımız vardır, tabii eğer doktorculuk oynarsak!
* 30-40 yaş arasında "evcilleştirilememiş" erkekler hayatlarını çoktan bir düzene oturtmuşlardır ve gelip onların hayatlarına entegre olmamızı beklerler.
Sevgililerini kendilerinden 10-15 yas küçük hatunların arasından seçmeleri, oyunu kendi kurallarıyla oynamalarını kolaylaştırır.
Kadınlar da, Napolyon gibi "herkesin kaybettiği yerde kazanacakları" yanılgısına düşer
ve "ha son bir fırsat", belki değişir
diye boş yere çırpınıp dururlar... Şansınız (mız) %20
* 40 yaşın üzerindeki erkekler ise evcilik oyunundan sıkılmış ve boşanmış ya da uzun süreli beraberliklerden nasiplerini almış yorgun savaşçılardır…Hiç bir "işinize"!!!! yaramazlar. Yaşlanmanın önüne geçebilme umuduyla ARh+, ARh- falan ararlar. Şansımız yok, olsa da kaybımız olur...olabilir.....
Zekası, hayal gücü ve duyarlılığı libidosuna denk bir erkek talep ediyoruz sanırım. İyi hoş da, bu memlekette çocuksu şaşkınlığını koruyabilen, masumiyetini yaşadıkları ile bütünleştirip hazmedebilen ne kadar erkek var sanıyoruz?  "vay beni afallattı ne de cengaver "diyebileceğimiz? Evcilleştirilememiş bu standart üzeri adamlar korkunç egolarının sarhoşluğunda o kapı senin, bu kapı benim geziyorlar.
Bu adamlar,karşılarına hayatı doğru yaşayan ve yasayan ayakları yere basan,talep etmekten çekinmeyen ve her şeyi sorgulama hakkını kendilerinde bulan kadınlarla karşılaştıklarında apışıp kalırlar. Her şeyin kolayı varken, işi bu kadar zorlaştırmazlar bilelim.........,,,ki öyle yapıyorlarrrrr....
- İlişkisiz ilişkiler -den bir ilişki seçme tehlikesi var!
 Peki ya standartların altındaki erkekler...
-markacılar, sevmediği müziği moda diye dinleyenler,fikirsizliklerine taç takanlar-
"Sosyal kimlikler, entelektüel kaygılar bir yana,kimya bir yana" yanılgısına düşeriz kimi zaman da. ( durum daha da vahim yani)Tartışmasak da olur der, egomuzu bir yana bırakır, içgüdüsel yaşamaya karar veririz. Ama onların da bizi hazmedebilmesi çok zor, mirim:)))
Biz onları bütün zayıflıklarına, zaaflarına karşın benimsemeye başlar başlamaz, onlar da bizden vazgeçiverirler. Öncesinde her şeyin paylaşıldığı ender kadınlardan biriyken, kendileri gibi bir erkeğikabullenir kabullenmez, onların gözünde zayıf ve bağlanmaya hazır bir kadına dönüşüveririz....
Hoşlarına gitmez ve korkup kaçarlar. Biz de gereksiz yere özgüvenimizi köşeye sıkıştırırız….
"Yoksa yeteri kadar çekici değil miyim?
"Zeki değil miyim?"..............................
Elimizde kalıvermiştir maytap gibi patlamaya hazır sevgi ve şefkatimiz... Böyle zamanlarda Pavese okumak iyi
gelir, aklınızda bulunsun,he bir de yoga !!!:)))))
Prensi öpmüşüzdür, kurbağa olmuştur.
Kurbağayı öpmüşüzdür, kurbağa kalmıştır!!!!!
Oysa çocuksu hallerimizi korumaya kararlıyız. Oyunlar, yalanlar, koşullar iste ortada. Bunları bile bile hangi arayışa devam edebiliriz ki? Talepkar, cüretkar, hayatı bir destinasyon (masal) değil de bir yolculuk gibi gören kadınlarız da, bizi duygusal, sosyal, entelektüel yönden tamamlayacaklar nerededir? eeee !!!Yoklardır…
Kısacası 10 kasa domates içinden eve götürecek 10 kilo bile sağlam domates çıkmıyorsa, ne manav ne de domatesler arkalarına yaslanıp oh! diyemez.

ALINTI OLMA İHTİMALİ OLSA BİLE ....NEEEEE? OLABİLİR DİYORUM KARAR SİZİN...

AKHENETON >>>Bir erkek hemde karısından korkan bir erkek
nasıl bu kadar pervasızca bekar , çok güzel !! acayip hoş !!! bir kadının bloğuna yorum yapar?

8 yorum:

  1. Hitler gibi,Mussolini gibi,Al capone gibi tipleri seviyorum :)))))


    :))))gül diye yaptım tamam..

    YanıtlaSil
  2. Favorim dördüncü Murat :)))

    YanıtlaSil
  3. ...bakınız İDEAL KİNG size de aşık olabilirim...
    fekat ben yine de beni yerle bir edebilecek adamın taa orta çağdan biri Sheakespear 'ın olduğunu hissediyorum...
    ve onunla ilgili yazınıza bayıldım ...

    YanıtlaSil
  4. Vatansever filminde mel gibsonda çok karizma idi ama he :))Büyük iskender tarzı bişe olsun daha cüsseli sora insan cüssesinden ürksün..Valla kodumu oturtsun bide duygusal olsun ne kadar iyilik varsa onda toplansın..Vahşi bişe olsun sonra adam olsun,iyi ağaca tırmansın,at binsin ok atsın kayalıkları felan çeviklikle aşabilsin :))))Elleri güzel olsun,dişleri sağlam olsun,hasta olmasın ikide bir,hastabakıcılık yapmasın gacı:))

    YanıtlaSil
  5. Bana aşık ol ama bak söylim boşanmam,sorumluluk benim değil haberin olsun sonra ağlama karşımda,bana ya da kendine birşey yapmaya kalkma,haremime buyur diler isen senin gibi gözdem olmuş daha ne olsun...Bile bile geldin vicdan sızısı ilem uğraşamam...:)Bunu bu zamanda öğrendim sizin dünyanın kuralları böyle napalım benmi zamnda olsan adına başkent kurardım normal..Bi oğlum olsun bi de...

    YanıtlaSil
  6. Şaka bir yana güzelim de..Tam da Elwis dinler iken birde bu şarkıyı dinler iken açtım okudum bu yorumlarını da..

    http://www.youtube.com/watch?v=HOLH63c7SG0

    Müzik Elwis'ten önce ve Elwis'ten sonra diye ikiye ayrılır diyesim geldi işte..Eğer bir kere bir Elwis oldu ise hayatında doğru kişi olarak düşünelim,aşk olarak değil,yani hayatını,herşeyini en nitelikli,güzel şekilde paylaşacağın kişidir kasıt ve bir vesile ile olmadı ise bir daha ondan sonra geleceklerin işi çok zordur !Çünkü -senin için en iyi,en doğru- yu tanımışsındır-onun için en iyi en doğru olduğunu bilirsin...Sonrası sadece Elwis'i hatırlatmaktan başka bir işe yaramaz...
    Sevsen de,sevmesende,ha olur desende,yeni birliktelikler cinsel cazibesini yitirip monotonlaştığında ve işin içerisine beyin girmeye başladığında başka yol yoktur..Bir ilişki sadece bir yönü ile devam etmez ...

    Yani doğru erkek kadar doğru kadın yani aslında her birey için 'doğru insan' düşüncesi ile yürüyorum yani bunların hepsi ile ilgilenmeyi çoktan bıraktım diyebilirim.Doğru kişilerin ise ortak bir özellikleri vardır bence,oda her iki cinsinde birşeyi çok iyi bilmeleridir :

    ''İlk önce neyi bilmesi gerektiğini bilmeleri''

    İDEAL KING AKHE !
    Ağlarım görürsün !

    YanıtlaSil
  7. http://akheneton.blogcu.com/


    GİT VE AL...

    YanıtlaSil
  8. Akheneton Elvis den önce Elvis den sonra gerçekten çok doğru..... yahu ben bu Elvis'i vurayım mı?
    mesela beni TUDORGİLLERDEN 8. HENRY istediydi
    olmadı sebep? Elvis:(
    mesela beni Sezarlardan Brütüs istedi
    yine olmadı neden!!! eee Elvis
    yani daha ne diyeyim...
    Always on my mind anacımmm yani ulu haşmetmaap diyecedim:)

    YanıtlaSil